KAYGILI ANNE-BABA, KAYGILI ÇOCUKLAR
Sizlerle paylaşmak istediğim konu anne ve
babaların kaygılı olmaları durumunda çocukların bu durumdan nasıl etkilendiği
ile ilgilidir. Aslında benim meslek hayatım boyunca çok sık rastladığım bir
durum olduğu için bu konu hakkında uzun uzun sizlerle paylaşımlar yapabilirim
fakat buradan sizlere önemli noktaları belirtmek istiyorum.
Kaygı hayatımızın vazgeçilmez bir
parçasıdır. Bizler nasıl mutluluğu normal olarak karşılıyorsak aslında
mutsuzlukları da normal olarak karşılamalıyız. Fakat kültürel olarak mutsuz
olmak, kaygılı ve stresli olmak bizim için çok olumsuz görülüyor. Bu sebeple de
aslında kaygılı olduğumuz için daha çok kaygılanıp bazı şeylerin çözümünü
geciktirebiliyoruz. Öncelikle çocuklarınızın yaşadığı, onları üzen durumları
sizlerin olgun ve soğukkanlı bir yaklaşımla karşılamanızı öneriyorum. Bunu
yapabilmenin tek yolu da kendi içinizdeki kaygıları çözmek olacaktır. Eğer iş
yerlerinizde çok problem yaşıyorsanız, özel hayatınızda problemleriniz ve baş
edemediğiniz durumlar varsa bunları çözmek için yardım almaktan
kaçınmamalısınız. Bastırdığınız bütün bu durumlardan sonra çocuklarınızın
kaygılandığı problemlere normal bir yaklaşım sergilemeniz neredeyse
imkansızlaşmaktadır. Sağlıklı anne baba her zaman sağlıklı bir çocuk demektir.
Bir diğer açıdan çocuğunuzda herhangi bir
kaygı yaratan durum olmasa da o sizi kaygılı gördüğünde zaten dünyası başına
yıkılabilir. Psikoterapi seanslarımda sıklıkla rastladığım bir durumdur bu.
Çocuğun çok mutlu olduğunu gördüğüm durumlar oldu fakat anne baba iş stresini o
kadar çok eve yansıtıyor ve bu onlar arasındaki bir çift problemine dönüşüyor
ki ,sonuç olarak “aile” dediğimiz kurumun içinde çocuklar da olduğu için, durum
daha da içinden çıkılmaz bir hal alabiliyor. Genel olarak çocuklar
arkadaşlarıyla problem yaşayabilir, özel hayatlarında problemler yaşayabilir,
çift ilişkilerinde problemler yaşayabilir ama unutulmamalıdır ki bir çocuğu
depresyona sokan sebepler arasında ilk sırayı anne ve babasının arasındaki
problemler almaktadır.
Evet, bu söylediğim şeyi uygulamak
gittikçe zorlaşıyor. Evet, haklısınız, maddi sıkıntılar daha da büyüyor. Fakat
bunu uygulayabilen bir sürü aile tanıyorum. Eğer bir aile bile bunu
uygulayabiliyorsa demek ki uygulanabilirliği vardır diyoruz. Bağımlılık gibi
düşünün. Bağımlı olunan maddeyi bırakmak çok zordur. Fakat o maddeyi bırakmayı
başaran biri vardır ve bu o maddenin bırakılabilir olduğunu kanıtlar. Kaygıya
bağımlı olmayalım. Normalden fazla kaygılı olmak bir süre sonra o kişilikte
bağımlılık yaratır ve anne-baba rollerini uygulamayı zorlaştırır. Hepinize daha
sağlıklı, önce kendimizi düşünerek çocuklarımıza karşı olan tutumlarımızı
belirleyeceğimiz günler diliyorum. Mutlu anne baba mutlu çocuk demektir.
Aile
Danışmanı-Psikolog Aykut Öztürk
Yorumlar
Yorum Gönder