BU EVLİLİK KURTARILABİLİR Mİ?

     Kendi sınırlarımda bir araştırma yaptım ve "Evlilik dediğimiz zaman aklınıza ne geliyor?" sorusunu insanlara sormaya başladım. Ortalamaya vurduğumda 10 kişiden 8 tanesinin olumsuz cümleler kurduklarına şahit oldum. Özetle, korktuklarını söyleyenlerde oldu, kesinlikle evlenmeyi düşünmediklerini söyleyenler de. Zaman ilerledikçe evliliklere duyulan güven de azaldı, sevgi de. Eskiden insanlar birbirlerini görmeden evleniyorlardı ve hiç korkmuyorlardı da şimdi ne oldu peki? Bir dakika, belkide bununla alakalı olabilir mi?

     Anneanneme soruyorum "Ben dedeni görmedim ki." diyor. O kadar eskiye gitmeme gerek yok aslında anneme, dayıma soruyorum onlarda aynısını söylüyor. Genel olarak o dönemlerde ne hissettiklerini öğrenmeye çalışıyorum, bence onlarda bilmiyor. Aslında bu şekilde ilerleyen bir süreçte korkunun oluşması zor. Ama bazılarına göre o zaman daha fazla korku olmalıydı. Ama bence o korkunun türü şuan yaşanılan korkunun türünden farklı. Bir de o zamanlar boşanma ile ilgili toplumsal algı şimdiki gibi değildi. Bu da çok önemli bir faktör. Neyse, bırakalım o zamanı. Tamam, şimdi insanlar evlilikten korkuyor ama evlenmeden de olmadığını söylüyorlar. Ve sonunda evleniyorlar. Ne de olsa "Yalnızlık Allah'a Mahsus"! 

    Dediğim gibi öyle ya da böyle çoğu kimse evlilikle tanışıyor. Tabi evlenmeden önceki ilişki aşamasında yaşanılanlar çok önemli bir evliliğin sağlıklı olabilmesi için. Her yazımda söylediğim gibi bu konuyla ilgili de binlerce sayfa yazabilirim fakat ağırlıklı olarak kurtarılma aşamasına nasıl geliyor bu evlilikler onlardan bahsetmek istiyorum. Birincisi, kıskançlık. Kıskançlık ile ilgili daha önce yazmıştım. Çok detaylı açıklamayacağım. Patolojik düzeyde bir kıskançlık mutlaka o evliliği bitirme aşamasına getiriyor. Ama ikinci olarak bahsedeceğim şey aslında evlenmeden önce dikkat edilmesi gereken bir şey ki, o da şu; evlenmeden önce bu kadınla ya da bu adamla evlenmeyi düşünürken aklımdan geçen olumsuz düşüncelerin üstünü neden kapattım sorusu. Farkındaysanız aklımdan olumsuz bir şey geçti mi diye sormuyorum. Çünkü mutlaka geçecek karşımızdaki de insan. O zamanlar bu olumsuzlukları baş edilebilir görüyordum da şimdi neden baş edemiyorum? İnsanın gerçekten sevdiği zaman bir çok olumsuzlukla baş edebileceğini bildiğim için ben bunu tamamen karşı tarafın narsisistik bir yapıya bürünmesine ve bizim sorunlarımızla ilgilenmemesine bağlıyorum. Çünkü siz onun sorunlarını biliyordunuz ve aşabileceğinizi düşündüğünüz için evlendiniz. Yani aslında ikinci söylemek istediğim şey, bir insanın evlenmeden önceki haliyle evlendikten sonraki hali arasında nasıl bir fark olacağını ölçebilmek sandığınız kadar zor değil. Ama zor!

     Üçüncü olarak, aile yapısına mutlaka bakmamız gerekiyor. O konuda bir çok faktör var ama benim en önemsediğim, ailesine karşı davranışları. Patolojik seviye de bir davranış problemi varsa bir kez daha düşünmenizi öneririm. Bahsetmeye çalıştığım şey annesiyle ya da babasıyla tartışması değil. Onların sürekli kötülüğünü düşünmesi mesela. Aklımdaki bir çok madde arasından seçtiğim ve en önemli olarak gördüğüm dördüncü madde ise, "Ben kendimi ne kadar tanıyorum ki evleneceğim kişiyi ne kadar tanıyabildiğimi düşünüyorum". 

    Evlilik danışmanlığı konusunda yaptığım seanslarda genel olarak şunu gördüm ki kurtarılacak aşamaya gelen evliliklerdeki bireylerin kendileriyle ilgili algılarında büyük problemler var. Nasıl bir insan olduğunu, nelerden hoşlandığını ve nelerden hoşlanmadığını, hangi tepkilere nasıl karşılık verdiğini, hangi davranışların onu üzdüğünü, yalnızlığı mı daha çok sevdiğini, nasıl bir hayat yaşamak istediğini kimse düşünmüyor. Ama nasıl bir insanla evlenmek istediğini, nasıl bir insanla bir hayat yaşamak istediğini herkes düşünüyor. Kendi olumsuzluklarımızı ya da eksikliklerimizi görmeden eksiklikleri minimum düzeyde bir insanla evlenmeyi nasıl isteyebiliyoruz? Hadi bunu da geçtim. Kendimizi tam olarak tanımadan, kendimizle ilgili algılarımızı tam olarak, sağlam temellere oturtmadan, yani bu hayatta bize el kaldıran bir eşin karşısında ne yapacağımızı düşünmeden, nasıl evlenmeyi düşünebiliyoruz? Tanımamız imkansız ama karşımızdakini tanısak ne değişecek? "Memnun oldum ama beni neden bu kadar üzüyorsun?" mu diyeceğiz? 

     İşte, bir evliliğin kurtarılabilir olup olmadığına bakarken, internette yazan meşhur kriterlere bakmıyorum. Bireylerin ayrı ayrı kendini algılama, tanıma performanslarına bakıyorum ve onlara da bunu fark ettirmeye çalışıyorum. Nasıl bir insanla evlenmek istediğinizi değil, nasıl bir insan olduğunuzu düşünerek bir sonuca ulaşırsanız, nasıl bir insanla evlenmek istediğiniz daha sağlam bir şekilde kendiliğinden netleşecektir ve mutluluk yakındır. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar